Türkiye’nin en önemli yapımcılarından biri olan Timur Savcı, kariyerinin başlangıcından bu yana, sinema ve televizyon sektöründe karşılaştığı zorlukları ve aşmak için gösterdiği çabayı anlattı. Bu alandaki tutkusunun ve kararlılığının başarısında önemli rol oynadığını söyleyen Savcı, “Başarı kolay elde edilmiyor, ancak inanç ve azimle her engeli aşabilirsiniz” diyerek, geleceğin yapımcılarına ve yönetmenlerine ilham verdi.
İyi Bir İzleyici Olmak
Savcı, “Ben iyi bir izleyiciyim de aynı zamanda, sadece yapımcı değilim.” diyerek, bir yapımcının iyi bir izleyici olması gerektiğine vurgu yaptı. Edebiyat ve sanatla iç içe olmanın, entelektüel birikimin sadece kitap okumakla sınırlı olmadığını ve toplumu anlamak için bu birikimin önemli olduğunu belirtti.
“Sizin okuduğunuz dallarla ilgili söylüyorum ve görsel sanatlarla ilgili dünyada neler olup bittiğini takip etmeniz bence çok önemli. Çünkü eğer altta birikimleriniz yoksa, o zaman toplumu anlamak ya da toplumun bir adım ilerisinde bir şeyleri görmekle ilgili doğru adımları atmakta zorlanırsınız.”
Başarı ve Başarısızlık Üzerine
“Tabii ki bu, her iş hayatında ya da her meslekte olduğu gibi, bunları yapsanız bile güllük gülistanlık bir hayat sizi beklemiyor. Yani hepimizin yolculuğu zor, hep zorlu yollardan geçtik. Sonunda başarılı işlere imza atmamızın temelinde, bu zorluklar karşısında vazgeçmemiş olmamız var.”
Başarılı işlerin yanı sıra başarısızlıklardan da ders almanın önemine değinen Savcı, “Bu demek değil ki ben bir sürü iş yaptım, hepsinde %100 başarılı oldum. Hayır, iyi bir ortalamam var ama tam yerini bulmayan, başarılı olmadığım işlerim de tabii ki var.” ifadeleriyle, başarı yolculuğunun zorluklarını ve çıkarımlarını paylaştı.
Şans Dolaşanların Ayağına Çarpar
Savcı, teknik detayların yanı sıra film yapımında duygusal bağın önemine değindi. “Birçok meslektaşım sizlere teknik kısımlardan bahsetmiştir. Ben size bu sektörde yapılan işin duyguyla bağını kurmaya çalışıyorum. Çünkü asıl olan, benim her zaman söylediğim gibi, inanç meselesi. Yani neye inandığınız ve siz bu işi gerçekten yapmak istiyor musunuz ya da bir projeniz varsa ne yapmak istiyorsunuz, sorularına cevap bulmalısınız. Sonra kendinizden emin olup, yerinizde durmadan harekete geçmeniz gerekiyor.” diyerek, bir projeye inanmanın ve onun için harekete geçmenin gerekliliğini vurguladı.
Eskiden film yapım süreci zor ve maliyetliydi. Gelişen teknoloji sayesinde bir cep telefonu veya kamerayla kolaylıkla film çekebilirsiniz. Bu sizin hayal gücünüz ve organizasyon yeteneğinizle ilgili bir şeydir. İnsanların sizi yargılamasından, beğenilmemekten korkmayın.
Arkadaşlar, benim size naçizane tavsiyem her zaman harekete geçin. Ben bugüne kadar yaptığım ellinin üzerinde film bin bölümün üzerinde diziyi yerimde durarak yapmadım, yapamazdım da.
Şans insanın hayatında çok önemlidir ama şans kimsenin ayağına gelmez. Şans, siz gittiğinizde bulabileceğiniz bir şey de değildir. Şans, dolaşanların ayağına çarpar. Yani ne kadar ihtimalleri çoğaltırsanız, hareket halinde olursanız, o zaman bir yerden bir yere yürürsünüz.”
Dijital dünyanın gelişimi ve içerik ihtiyacının hiçbir zaman bitmeyeceğini belirten Savcı, “Bence harika bir bölümde okuyorsunuz. Geçenlerde bir makale okudum ve Amerika’daki bir üniversitenin yaptığı araştırmada, bazı mesleklerin gelecekte yok olacağı söyleniyor. Evet teknoloji değişiyor, bazı meslekler risk altında olabilir ama sizin şu anda akademisine geldiğiniz bölüm yok olmayacak. Çünkü bizim işimizin en önemli özelliği; biz içerik üreticisiyiz. Nerede olursanız olun, ister televizyondan, ister uçaktan, ister cep telefonunuzdan izleyin, kaliteli içeriğe olan ihtiyaç hiçbir zaman bitmeyecek.
TikTok, YouTube Shorts gibi platformlar, sürekli yeni ve etkileyici içerikler talep ediyor. Bu da gösteriyor ki, içerik üretimi konusunda hala çok büyük bir ihtiyaç ve fırsat var. Teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, iyi hikayeler anlatan, etkileyici içerikler üretenler her zaman değerli olacak.
Günümüzde hemen herkesin elinde bir hikâye anlatma veya film yapma fırsatı var. Teknolojinin ilerlemesi ve bilgiye erişimin kolaylaşması sayesinde, yaratıcı fikirlerini hayata geçirmek isteyenler için engeller giderek azalıyor. Ancak unutmamak gerekir ki, bir projenin başarılı olması için sadece teknik mükemmellik yeterli değildir.
Önemli olan, fikrinizin güzellik ve samimiyet barındırmasıdır. Bir hikâyenin ya da filmin tüm aşamaları kusursuzca tamamlansa bile, eğer duygusal derinlik ve samimiyet eksikse, seyirciyle gerçek bir bağ kurulamaz. İnsanlar duygularıyla bağ kurar ve izledikleri eserlerden samimi bir yansıma görmek ister. Bu yüzden, bir hikâye anlatırken ya da film yaparken, teknik becerilerin yanı sıra, içtenlik ve samimiyet de büyük önem taşır. Bu, seyircinin eserle kurduğu bağın ve sonuçta elde edilen başarının anahtarıdır.”
Bihter Filmi
Amazon Prime’de yayınlanan ve rekor kıran Bihter filmi hakkında sorularımızı cevaplayan Timur Savcı, “Bihter filmi, Amazon Prime’de yayınlandığı günden beri dünya çapında büyük bir ilgi gördü. Film, Amazon Prime’nin dünyada Amerika dahil açık ara ilk sırasına oturdu. Bir Türk filminin uluslararası alanda elde ettiği bu başarıdan dolayı çok mutluyuz.
Türkiye’de filmle ilgili bazı olumsuz yorumlar da oldu. Bu yorumların nedenini anlayabiliyorum. Bihter, Türk edebiyatında ve televizyon tarihinde çok önemli bir karakter. İnsanlar, filmde Bihter karakterinin farklı yorumlandığını beklentilerini karşılayamamış olabilirler.Ancak biz bu yorumları anlayışla karşılıyoruz. Çünkü Beklentileri bildikleri, tanıdıkları bir dünya ve anlatımdı. Bihter, bilinen bir hikâye. Biz, bu bilinen hikayeyi farklı bir bakış açısıyla ele aldık, hatta sonunu dahi farklı bir şekilde yorumladık. Aynısını yapmak kolaydı ama o zaman yapmanın bizim için anlamı olmazdı.
Bihter filminden çok memnunuz. Bu filmi yaparken, bilinen bir hikayeyi farklı bir anlatı diliyle yeniden hayata geçirme cesaretini gösterdik ve bu bize büyük bir başarı getirdi. Beklenmeyeni yapmaya cesaret etmek farklılığı yaratıyor.
Ölümlü Dünya
Ölümlü Dünya gene farklı bir türü deneme ve beklenmeyene cesaret etmemizle ortaya çıktı. Ali, Feyyaz, Aziz Kedi ile kurduğumuz bu dünya ilk vizyonunda ulaştığı seyirci sayısı sınırlı oldu. Çünkü gene beklenmeyen bir işti. Bazı işler vardır, kategori dışıdır, kendi kulvarını açar, Ölümlü Dünya ‘da benim cesartle yaptığım diğer işler gibi kendi kulvarını açtı. Özellikle vizyondan sonra bu dönemin en kült ve kulaktan kulağa yayılan işi oldu.
İkincisi için hepimiz çok heyecanlıyız. Harika bir ekiple ve aşkla yapılan her işten mutlaka iyi bir netice çıkar.
Vazgeçmeyin
Timur Savcı’nın verdiği bilgiler, sinema ve televizyon dünyasına adım atmak isteyen bizim için paha biçilemez bir kaynak oldu. Savcı, sektördeki başarının anahtarının yalnızca teknik bilgi ve beceriler olmadığını; aynı zamanda duygusal derinlik, samimiyet ve hikâye anlatıcılığı yeteneğinin de büyük önem taşıdığını belirtti. Şansın cesaret edenlerin yanında olduğunu ve hareket etmeden başarılı olamayacağımızı söyleyerek bizi cesaretlendirdi. Bu MasterClass, geleceğin sinema ve televizyon yapımcılarına, zorluklar karşısında asla pes etmeme, sürekli öğrenme ve yeniliklere açık olma ruhunu aşıladı.