DENİZ TEMEL

Şef / İşletme Sahibi / Alaf Restoran

Lise eğitimini gastronomi üzerine aldıktan sonra üniversiteyi yine gastronomi üzerine okudu. Üniversite bitince Amerika’nın Virginia bölgesine gitti. Sheraton ve Holiday Inn Otelleri’nde çalıştı. Amerika’dan döndükten sonra Murat Bozok ile Mimolett restoranda çalışmaya başladı ve Murat Bozok’un yanında mutfak şefliğine yükseldi ve birlikte birçok projenin şefliğini yaptı.

2013 yılında Kemal Demirasal ile Alancha’yı kurdu ve birlikte tasarladıkları bir deneyim mekanı yarattılar. Deniz Temel “köklerinden beslenen bir göçebe hikayesi” olarak tanımladığı Alaf’ta ise tüm deneyimlerini derleyerek, kökleriyle yörük geçmişini aldı ve en öne oturttu.

DENİZ TEMEL

Şef / İşletme Sahibi / Alaf Restoran

Lise eğitimini gastronomi üzerine aldıktan sonra üniversiteyi yine gastronomi üzerine okudu. Üniversite bitince Amerika’nın Virginia bölgesine gitti. Sheraton ve Holiday Inn Otelleri’nde çalıştı. Amerika’dan döndükten sonra Murat Bozok ile Mimolett restoranda çalışmaya başladı ve Murat Bozok’un yanında mutfak şefliğine yükseldi ve birlikte birçok projenin şefliğini yaptı.

2013 yılında Kemal Demirasal ile Alancha’yı kurdu ve birlikte tasarladıkları bir deneyim mekanı yarattılar. Deniz Temel “köklerinden beslenen bir göçebe hikayesi” olarak tanımladığı Alaf’ta ise tüm deneyimlerini derleyerek, kökleriyle yörük geçmişini aldı ve en öne oturttu.

Öne Çıkan 3 Özelliği

Sabırlı bir mutfak araştırmacısı

Sürekli yenilikler dileyen bir maceracı

Köklerine sadık bir gastronomi uzmanı

       – Profesyonel Aşçılık Eğitimi
       – Prochef Eğitimi
       – Sakatatlar
       – Kırmızı Etler

Öne Çıkan 3 Özelliği

Sabırlı bir mutfak araştırmacısı

Sürekli yenilikler dileyen bir maceracı

Köklerine sadık bir gastronomi uzmanı

Profesyonel Aşçılık Eğitimi
Prochef Eğitimi
Sakatatlar
Kırmızı Etler

3 Soru 3 Cevap

Ben yörüğüm, annem ve babam 1950 -1960 yıllarında yazın hala Ermenek sırtlarına, kışın da Kaledrana sahile inerlermiş. Alaf yörük şivesinde “ben” anlamına geliyor. Onlara göçen son nesildi sanırım. Alaf Kuruçeşme aslında bir köklerinden beslenme hikayesi, içinde bir hayat barındırıyor. 15 yaşından bu yana çok şey pişirmeye ve tatmaya çalıştım ve benim için hayatın böyle geçeceğini düşünüyorum. Bu deneyimlerin içinde hissetmeye başladığım esas şey köklerim oldu diyebilirim; köklerimde tattığım, hissettiğim duygular ve anların masaya yansıyor Alaf’ta. Her şeyin özünde kürkçü dükkanına dönüş var diyebiliriz.

Göç ise bu hikayenin gerçeği. Ben koyun, keçi, tereyağ, deri peyniri, “keş”, haşlanmış yer fıstığı, “övmeç”li bir çocukluk yaşadım ve İstanbul’a taşındım. 10 senedir İstanbul’da yaşıyorum, 2 sene Alaçatı’da, 1 sene de bir karavanda yaşadım. İşte göç bu, o yemekler benim köklerimdi. Şimdi göç ettiğim yerlerde onlar da benimle göç ediyor. Örneğin, bir Rum arkadaşımın tarama ile kahvaltı ettiğini gördüm, kiminin cibez ile kahvaltı ettiğini gördüm. İşte bu göç, yolda göçerken bana karışanlar, içime karışanlar. Göçebeliğin masaya yansıyan kısmı da tam olarak bu. Bir yörüğün geçtiği yollarda içine karışanlar diyebiliriz.

Alaf bir göçebe lokantası, bu topraklardan geçmiş, göç etmiş veya gelmiş insanların bıraktığı kültürlerden ve hikayelerden beslenen bir lokanta.

Bu topraklar aslında bu zenginliğe sahip, sadece Türk toplumunun kültürü olarak daraltılamaz. Burada yine göç olgusu giriyor sahneye. Buraya gelen giden, buradan göçen tüm toplumlar buradan bir iz almış ve buraya bir iz bırakmış. Kapadokya’da bir tezgahta havyar, İstanbul’da bir tezgahta kalkan satıldığı olmuş örneğin. Bunlar göçün hayata yemek sayesinde dönüşmüş şekilleri. Bu sebeple de geleneksel Anadolu mutfağı içinde çok fazla kültür barındırıyor. Bunu bile ayrı başlıklandırarak ilerlemek gerekiyor. Halk, sokak, saray, göçebe… Bunu bir hayat deneyimi gibi yaşamak belki yeter, belki yetmez. Bu bizim kendi göçümüzde öğrendiklerimiz. Bana, bize ve benim gibilere ilham olup dünyaya bu birleşmiş kültürü yemek ile anlatmak aslında.

Ref: Mag Porter / the Magger

En başta sabır…  Çünkü kimse buradan ya da benzeri bir okuldan çıktıktan sonra al sana mutfak istediğin yemeği yap, istediğin fiyata satalım diye bir şey yok. Her sektörde olduğu gibi en temeldeki işleri yapman lazım. O bulaşığı yıkayıp, o çöpü taşıyıp, o gideri temizlerken öğrendiğin şeyler var. Aslında ileride çalıştıracağın ekibine nasıl yaptırman gerektiğini ve yapması gerektiğini öğreniyorsun. Bu sürecin uzunluğu tamamen sana bağlı. Bu  yolculuk sabır gerektiren bir iş en önemli noktası bence sabır iyisi kötüsü çünkü hep var sabır gösterirse işin her noktasında her adımında her basamağında başka bir hediye ile karşılığını alıyor ama o Basamak hiç bitmiyor varacak nokta yok çünkü 50‘sinde 60’ında da yine kendi içinde hedefleri olduğu zaman başarıya ulaşıyor gibi toparlayabilirim aslında .

Hakkında

Lise eğitimini gastronomi üzerine Mersin Anadolu Otelcilik lisesinde aldı. Bu dönemde ilk iş tecrübesi Mövenpick Otel oldu, burada birlikte çalışma fırsatı bulduğu Maximilian Thome hayatına ve mesleğine çok şey kattı.

Üniversite yine gastronomi üzerine Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde okudu ve üniversite stajını Four Seasons Bosphorus’ta yaptı. Üniversite bitince Amerika’nın Virginia bölgesine gitti. Sheraton ve Holiday Inn Otelleri’nde bir sene çalıştı.

Amerika’dan döndükten sonra Murat Bozok ile Mimolett restoranda çalışmaya başladı ve Murat Bozok’un yanında mutfak şefliğine yükseldi. Murat Bozok ile birçok proje hayata geçirdi ve şefliğini yaptı .

İlk olarak, Casa Dell Arte otelde Mimolett Bodrum’u açtılar, otel şefliğini ve Mimolett Bodrum’un yönetimini birlikte götürdüler. Ardından Salt Beyoğlu içinde “Bistro Mimolett”i açtılar.

2012 yılına gelindiğinde ise Brezilya’nın Sao Paolo şehrinde 1 hafta boyunca devam eden Alex Atala’nın Dalve a Gito restoranında Anadolu tadım menüsü servis ettiler.

Sonrasında Deniz, bu etkinlikten sonra dönemin en iyi 7. restoranı olan D.O.M. restoranda staj yapma imkanı buldu.

Brezilya macerasından sonra dünyanın en iyi restoranları ile iletişime geçti ve Kopenhag NOMA Restoranda stajı kabul oldu.

2012 yılının son aylarında Noma’da staja başladı ve üç ay kadar orada kaldı. Yaşadığı deneyimi “yemek kadar hayat deneyimi” de olduğunu söylüyor. Kopenhag’da iken bir de Restaurant Relae’de 2 ay kadar staj yaptı. Relae yine bir Michelin yıldızlı İskandinav Mutfağı’nın İtalyan mantığı olan “3 malzeme birleşmesi ile yapılan yemeklerin” yapıldığı bir restorandı.

Alancha

2013 baharında Türkiye’ye döndükten sonra Alancha doğmaya başlamıştı.

Kemal Demirasal ile Alancha’yı kurdular, birlikte tasarladıkları bir deneyim mekanı yarattılar.

İlk sene 100 km etrafındaki malzemeler ile toplayıcı mutfaktı Alancha.

İkinci sene 2014 büyük göç menüsü ile Anadolu topraklarından geçen kavimlerden esinlenerek yemek yaptılar Deniz ile Kemal.

2015 senesinde Alancha İstanbul’un kıvılcımları başladı. Burası açılmadan yine Kopenhag’ta bir etkinliğe imza attılar.

2014 kasım ayında Kopenhag’ta bir yıldızlı Studio Restaurantta pop-up dinner ile Anadolu tadım menüsü organize ettiler ve 60 şef ve sommeliere anadolu tadım menüsü tattı.

Ve 2015’de Alancha İstanbul doğdu. 2 sene Alancha Alaçatı ve İstanbul’da koordinatör olarak çalıştı.

Alaf

Ve sonunda Alaf doğdu. “Köklerinden beslenen bir göçebe hikayesi” olarak tanımladığı Alaf’ta Deniz tüm deneyimlerini derleyerek, kökleriyle yörük geçmişini aldı ve en öne oturttu.

Alaf, yörük şivesinden közlü alev demek Kürtçe’de alav olarak bilinir. İşte Alaf’ta bu noktada kendini daha iyi anlatıyor. Alaf bir göçebe lokantası, bu topraklardan geçmiş, göç etmiş veya gelmiş insanların bıraktığı kültürlerden ve hikayelerden beslenen bir lokanta.

Deneyimlerini​ Alaf Fine Catering & Events​’le özel etkinlikler de paylaşan Deniz, Kuruçeşme’de aynı bina içerisinde bulunan ​Alaf2Tek​ ile de uzmanlaştığı sokak lezzetlerini misafirleriyle paylaşıyor.

EĞİTMENLERİMİZ

Gastronomi Bölümü Eğitmenleri

Gastronomi İşin Olsun

Acunmedya Akademi Gastronomi Bölümü, aşçılığı en ince ayrıntılarıyla uygulamalı olarak, uzman aşçılar ve duayen şeflerin yönetiminde sunuyor. Acunmedya Akademi Gastronomi Bölümü, yurt içi ve yurt dışı stajlar ve beraberinde gelen iş imkanlarıyla da ayrıcalıklı bir dünyanın kapılarını açıyor.