MasterClass’ta, fotoğraf ve video çekiminden harita oluşturmaya ve endüstriyel denetimlere kadar geniş bir yelpazede drone kullanmayı öğrendik.
Drone ile Hava Fotoğrafçılığının Dönüşümü
Drone teknolojisi, geleneksel hava fotoğrafçılığını kökten değiştirdi. Enes Hangün, 1858 yılında Paris’te hava balonuyla yapılan ilk çalışmalardan, günümüzdeki drone teknolojisine kadar uzanan bu evrimi anlattı.
“Geleneksel hava fotoğrafçılığı bize hitap etmiyordu. Uçak, helikopter, hava balonu gibi araçlarla çekim yapıyor, pilot bulmanız gerekiyordu. Bunlar da maliyeti yüksek yöntemlerdi. Teknolojinin gelişmesi ve drone’ların hayatımıza dahil olmasıyla hava fotoğrafçılığı gelişmeye başladı. Drone ile etrafta gördüğünüz her şeyi çekmeye başladınız. Böylece gidilemeyen ve görülemeyen yerlere artık ulaşabiliyorsunuz.”
Drone Uçurmanın Yasal Süreci
Türkiye’de drone kullanmak için Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından ya da DJI’ın uygulaması üzerinden lisans belgesi alabileceğimizi söyleyen Hangün, “Uçuş yapabilmek için izin almalısınız. Ticari amaçla drone kullanımı genellikle sigorta gerektirir. Ayrıca, drone kullanımı sırasında oluşabilecek kazalar veya hasarlar için sorumluluklar da bulunmaktadır. Yarım saatinizi ayırarak, e-Devlet üzerinden İHA-0 Sportif Amatör Belgesi alabilirsiniz.”
Drone Çekimlerinde Riski Minimize Etmek
Drone operasyonlarında güvenlik en önemli önceliklerden biridir. Hangün, DJI Fly uygulamasının harita özelliğini kullanarak güvenli ve yasaklı bölgelerin nasıl ayırt edileceğini gösterdi. “Drone uçurmak istediğinizde güvenliğe dair önlemler almalısınız. DJI Fly uygulamasındaki harita aplikasyonunda çeşitli renklerle belirtilmiş bölgeler var. Hangi bölgenin yasaklı, hangisinin güvenli olduğunu görebiliyorsunuz.
Askeri bir bölgede, devlet kurumlarının ve polis karakollarının olduğu yerlerde uçuş gerçekleştiremezsiniz. Bu bölgeler kırmızı bölgeler olarak geçiyor. Hava alanlarının olduğu bölgede uçuramazsınız ki zaten DJI size izin vermiyor. Pervanesi bir milim dahi oynamıyor.
Eğer bütün güvenlik önlemleri alınmış bir çekim gerçekleştirmiyorsanız, özellikle insan yoğunluğunun yüksek olduğu alanlarda drone uçurmanız önerilmez. Drone’ların yüksek hızda dönen pervaneleri, kontrolsüz veya beklenmedik bir durumda insanlara ciddi zararlar verebilir. Bu nedenle, güvenlik tedbirleri her zaman en üst düzeyde tutulmalıdır.”
Uçuş Emniyetini Etkileyen Faktörler
Drone uçurmadan önce meteorolojik faktörlere dikkat etmemiz gerektiğini belirten Hangün, “Her drone, belli bir rüzgar dayanıklılığına sahiptir fakat şiddetli rüzgarlar altında, engel algılama sensörleri etkisiz hale gelebilir. Bu sensörler çalışmadığında, drone’un motorları dengede kalmak için normalden daha hızlı çalışır, bu durum da pil ömrünü önemli derecede kısaltır. Ayrıca, yüksek sıcaklıklar drone’un bataryasına zarar verebilir; nem elektronik komponentler üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.
Karanlıkta uçuş yapmanızı önermiyoruz çünkü görüş alanının kısıtlı olması drone’un navigasyon kabiliyetini azaltabilir. Aynı zamanda, aynalı camlar gibi yansıtıcı yüzeylerde uçarken de ekstra dikkatli olmalısınız. Bu tür yüzeyler, drone’un sensörlerini yanıltabilir ve kazalara neden olabilir.”
Drone ile Kalkış Yapmadan Önce Yapılması Gereken Kontroller
Drone uçuşundan önce yapılması gereken temel kontroller; kalibrasyon, pusula ayarları, fiziksel durum kontrolü ve yazılım güncellemeleri anlatan Hangün, “Çekim yapmayı planladığımız bölgeyi önceden incelemelisiniz. Ani hareketler yaptığınızda olası faktörleri gözden kaçırabiliyorsunuz.
Yüksek binalara da dikkat etmelisiniz. DJI kumandalarında otomatik eve dönüş modu bulunsa da yüksekliğini ayarlamalısınız. Sürekli etrafı gözlemlemelisiniz. Fiziksel bir darbe olup olmadığına, pervanesine, SD kartına, kamera lenslerine, engel algılama sensörlerine, yazılımının güncelliğine, bataryasına, uçuş moduna dikkat etmelisiniz. Uzaktan kumanda hangi moda ayarlanmış olursa olsun, kalkışta mod her zaman N(normal) moddur. Kalkıştan sonra istediğiniz moda geçebilirsiniz.”
DJI Drone’larında Çekim Modları
Drone çekiminde senaryo, ses, efekt ve kurgu gibi unsurların uyum içerisinde olmasının işin kalitesini belirleyen temel faktörler olduğuna vurgu yapan Hangün, “DJI drone’larının çeşitli çekim modları, kamera ayarları, fotoğraf ve video formatları gibi detaylı özellikleri bulunur. Bunlar arasında fotoğraf ve video formatlarının seçimi, çekim teknikleri, ışık kullanımı ve renk dengesi gibi faktörler de çekim kalitesini belirleyen önemli unsurlardır.”
Drone’un uçuş esnasında görüş mesafemizde olması gerektiğini ifade eden Hangün, “Drone’unuzu her zaman görsel mesafeniz içinde tutmalısınız. Kumanda ekranından her detayı seçemeyebilirsiniz; özellikle çok ince teller gibi ufak detaylar kolaylıkla gözden kaçabilir. Ayrıca, drone’unuzun kumandasında bulunan kılavuz çizgileri aktif hale getirdiğinizde, bu tür küçük engelleri fark etmeniz zorlaşabilir.
Uçuş sırasında manyetik pusula sinyallerine, baz istasyonlarına, metal levhaların bulunduğu alanlara ve elektrik trafolarına özellikle dikkat etmelisiniz. Bu faktörler, drone ile kumanda arasındaki sinyal bağlantısını kesintiye uğratabilir. Eğer sinyal kesilirse drone’unuzu ‘Olduğu Yerde Dur’ veya ‘Alçal’ modlarına almanız gerekebilir. Bu modlar, olası bir çarpışmayı veya kaybolmayı önlemek için hayati öneme sahiptir.”
DJI Kumandaları ile Kamera Kontrolü
Hangün, DJI’ın son güncellemesiyle ilgili olarak, “Artık dronelardaki sensörlerden görüntü alabiliyoruz. Bu sensörler sayesinde drone’lar daha güvenli ve kontrol edilebilir hale geldi. Ayrıca, kumandalar sadece uçuşu kontrol etmekle kalmıyor, aynı zamanda kamera ayarlarını da yönetebiliyor. Bu sayede, uçuş esnasında kamera ayarlarını kolayca yapabilir ve çekimlerinizi optimize edebilirsiniz. DJI drone’larının arayüzü ve yazılımı bu süreci daha da kolaylaştırıyor.”
Özellikle yüksek bütçeli prodüksiyonlar için tasarlanmış olan DJI RC Pro kumanda hakkında Hangün, “Reklam filmleri ve sinema filmleri gibi projeler için idealdir çünkü bu kumanda, çekim esnasında görüntü yönetimi üzerinde tam kontrol sağlar ve bu da görüntü yönetmenleri ile yönetmenler için büyük bir avantajdır.”
DJI’dan Hız ve Manevra Kabiliyeti Yüksek Drone’lar
FPV drone’lara takla atma ve sürünerek uçma gibi ekstra özelliklerin geldiğini ve daha eğlenceli bir deneyim yaşama fırsatı sunduğunu söyleyen Hangün, “Özellikle DJI Avata ve Avata2 gibi FPV (First Person View) odaklı drone’lar, hız ve manevra kabiliyetleri ile dikkat çekerken; Avata2’nin uçuş süresi arttı, gözlük sistemi değişti ve artık engel algılama sensörleri ile donatıldı. Bu sensörler sayesinde drone’lar daha güvenli ve kontrol edilebilir hale geldi, ayrıca canlı görüntü alabilme özelliği de eklenmiş durumda. Takla atma ve sürünerek uçma gibi ekstra özellikler de FPV deneyimini daha eğlenceli hale getiriyor.”
Drone ile “Dolly Zoom” Çekim Tekniği
Hangün, fotoğrafçıların sahneye derinlik kazandırmak için üç boyutlu alanı; ön, orta ve arka plan olarak nasıl ayırdıklarını belirterek, Alfred Hitchcock’un ünlü “Vertigo” filminde kullanılan dolly zoom çekim tekniğini drone ile nasıl uygulayabileceğimizi anlattı. “Bu tekniği iki farklı şekilde gerçekleştirebilirsiniz: Birinci yöntemde, bir nesneden uzaklaşırken nesne sabit kalırken arka plan hareket eder. İkinci yöntemde ise, nesneye yaklaşırken kamera zoom out yapar, bu da benzer bir etki yaratır. Üçlü lens kullanarak bu teknikleri daha verimli uygulayabilirsiniz. Bu teknikleri pratik yaparak deneyimleyebilirsiniz.”
Eğitmenlerimiz, çeşitli DJI drone modellerini bize tanıtarak, her birinin özelliklerini gösterdiler. Bu interaktif oturumda, drone’ları yakından inceleme ve kendi denemelerimizi yapma şansı elde ettik. DJI’ın değerli eğitmenleri Ali Enes Hangün ve Semih Sosyal’a bizimle paylaştıkları bilgiler için teşekkür ederiz.