Bu MasterClass’ta; sanatın sadece bir eser değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi, içsel bir yolculuk, dış dünyayı anlamlandırmanın ve kendimizi keşfetmenin bir aracı olduğunu öğrendik.
Sanatın Gücü: İfade Özgürlüğü ve Dönüşüm
Sanatın özünde yatan gücü vurgulayan Ayda Eravcı, “İnsanın içindeki duyguları en saf haliyle ifade etme özgürlüğünü ve bu sayede kişisel dönüşümü mümkün kılabilirsiniz.
Bu özgürlük ve ifade gücü kişisel gelişimde önemli bir rol oynuyor ve bizleri daha derin bir anlam arayışına yönlendiriyor.”
Yaratıcılığın Uyanışı: İçsel Sansürcünüzden Kurtulun
Eravcı’nın anlatımında öne çıkan bir diğer önemli nokta, içsel yaratıcılığımızın uyanışı ve çocukluğun özgürlüğüne geri dönüp içsel sansürcümüzden kurtulmak.
“Çocukken sahip olduğumuz hayal gücü ve cesaretin zamanla yaşamın rutini ve sorumluluklarıyla gölgeleniyor. Bu noktada sanat bize yardımcı oluyor ve içsel çocuklukla yeniden bağlantı kurabiliyoruz. İçsel sansürcümüzden kurtulursak yaratıcılığımızı canlandırıp kendimizi daha özgün bir şekilde ifade edebiliriz.
İçsel yaratıcılığın uyanışı, insanın kendini keşfetme sürecinde önemli bir adımdır. Bu süreçte, insanlar kendi iç dünyalarını ve potansiyellerini keşfederek daha anlamlı bir yaşam sürmeye başlarlar.”
Gerçek Onay Kendi İçimizde Başlar: Onay Biziz
Yaşadığımız deneyimlerin değerini unutup, sadece hafta sonunu bekleyerek geçici bir mutluluk bulmaya çalıştığımıza değinen Eravcı, bakış açımızı değiştirmemizi önerdi.
“Hafta içi sevmediğimiz hayatlarımızdan kaçmak için hafta sonunu geçici bir kaçış olarak görürüz. Ancak gerçek mutluluk kendi içimizde başlar.
Sanat yolculuğunda engelleyici sözlerimiz, genellikle dış onay arayışından kaynaklanır. Kendi içimizdeki gücü ve değeri tanımak yerine, sürekli olarak dışarıdan onay bekleriz. Oysa gerçek onay, içsel güven ve değer anlayışımızı geliştirdiğimizde başlar.
Ben de bu süreci yaşadım. Sürekli olarak dış onay arayışım, içsel huzurumu ve yaratıcılığımı engelliyordu. Ancak mental mantığımı düzeltmeye başladığımda ve kendime gerçekçi olumlamalarla pozitif yaklaşmaya başladığımda, onay kapasitem de gelişti. Artık neyin doğru neyin yanlış olduğunu daha net ayırt edebiliyor ve sanat yolculuğumda daha sağlam adımlar atabiliyorum.”
Yazmanın Yaratıcılık Üzerindeki Etkisi: Günlük Tutun
Ayda Eravcı, not almanın yaratıcılığını nasıl tetiklediğine dikkat çekti. “Sabahın erken saatlerinde uyanır uyanmaz defterimizi alıp, boş sayfaları doldurmanın zihinsel yolculukta önemli bir adım olduğunu düşünüyorum.
Amerikalı sosyolog James Pennebaker’ın araştırmasında, günlük tutmanın hafıza, uyku kalitesi, sosyal yaşam ve akademik performans üzerinde olumlu etkilerinin olduğunu göstermiştir.
Notlarınızı yazarken, müzik yaparken veya içerik üretirken aklınızdaki duyguları ve düşünceleri kaydedin. Not almanın yaratıcılığı tetikleyen bir araç olduğunu unutmayın. Günlük tutun ve her gün aklınıza gelen fikirleri not edin. Belki de yeni bir şeyler keşfetmek ve yaratıcılığınızı daha da geliştirmek için ilk adımı atabilirsiniz.”
“Yaratıcı süreçler, ruhsal ve duygusal dengeyi sağlamada önemli bir rol oynar. Aynı zamanda, fiziksel aktivitelerle birleştiğinde, sanatın insan sağlığına olan olumlu etkileri daha da artar. Bu bağlamda, sanatın hem ruhsal hem de fiziksel sağlık üzerindeki güçlü etkilerini gözlemleyebiliriz.
Sanat terapisi, insanların duygusal zorluklarla baş etmelerine ve içsel dengeyi yeniden kurmalarına yardımcı olur. Bu süreçte, insanlar duygularını ifade ederek, yaşadıkları zorlukları aşma ve iyileşme yolunda adım atarlar.”
Toplumsal ve Kültürel Değişim: Sanatın Evrensel Dili
“Sanat, farklı kültürler ve topluluklar arasında köprüler kurar ve insanlık için evrensel bir dil teşkil eder. Bu güçlü iletişim aracı sayesinde, farklı bakış açılarını anlayabilir, toplumsal gelişmeye katkıda bulunabiliriz. Sanat, kültürel çeşitlilik ve farklılıkların zenginliğini ön plana çıkararak, insanları bir araya getirir.
Sanat, estetik bir zevkten çok daha fazlasını sunar; o, düşünceleri ve duyguları aşan, toplumsal duvarları yıkan ve farklı insan gruplarını birleştiren güçlü bir araçtır. Farklı kültürlerden insanları bir araya getirerek, ortak bir dil ve anlayış oluşturur. Bu sayede, sanat bizi birbirimize daha yakın kılar ve toplumsal birlikteliğin güçlenmesine olanak tanır. Sanatın bu evrensel gücü, toplumlar arasında empati ve anlayışın artmasına yardımcı olur. Böylece daha barışçıl ve uyumlu bir dünya inşa etmemize katkıda bulunur.”
İlhamın Kaynağı: Doğa, İnsan ve Deneyimler
“İlham; doğadan, insan ilişkilerinden ve deneyimlerden gelir. Bu kaynaklardan aldığımız enerji ve bilgiyle, yaratıcılığımızı besleyip, kendimizi sürekli olarak yenileyebiliriz.
İlhamın kaynağı, insanların dış dünyadan aldıkları izlenimlerle içsel dünyalarını zenginleştirme sürecidir. Bu süreçte, insanlar yeni fikirler üretir ve yaratıcılıklarını geliştirirler.” diyen Eravcı’nın yol gösterici anlatımıyla, yaşamın ve yaratıcılığın derinliklerine doğru keyifli bir yolculuğa çıktık.
Bu MasterClass deneyimi, yaratıcılığın sınırlarını keşfetme ve hayatın her alanında daha anlamlı bir şekilde var olma konusunda bize büyük bir ilham verdi. Ayda Eravcı’nın rehberliğiyle aldığımız bu değerli bilgileri hayatımızın her alanında etkili bir şekilde kullanmayı hedefliyoruz.