Bulaşıkçılık yaparak adım attığı bu sektörde, bugün Türkiye genelinde 12 şube ve tam 500 kişilik bir çalışan kadrosuna sahip olmanın gururunu yaşıyor.
Ancak Bedri Usta’nın etkisi sadece bu büyüklükle sınırlı değil; onun sıcaklığı ve temizliği, restoranlarında sunulan lezzetin yanı sıra dijital dünyada da büyük bir yankı uyandırıyor.
Sosyal medyada 1 milyondan fazla takipçi sayısına ulaşan Bedri Usta, artık bir fenomen olarak da anılıyor.
Bedri Usta’nın başarısının sırrı sadece bu rakamlarla açıklanamaz. O, aynı zamanda azim ve kararlılığın canlı bir temsilcisi olarak karşımıza çıkıyor.
Gençler için bir örnek ve umut kaynağı olan Bedri Usta, herkese “Ben de başlayabilirim” mesajını veriyor.
Onun hikayesi, başarıya giden yolun ne kadar zorlu olabileceğini gözler önüne sererken, asla vazgeçmemenin ve hayallerin peşinden gitmenin önemini hatırlatıyor.
Bedri Aydoğdu Kimdir?
Bedri Aydoğdu: ‘’Aslen Mardinliyim. 7 yaşımda, Adana’da yaşayan akrabamızın yanına yerleşerek kebapçı oldum. Yaklaşık 2-3 yıl çalıştım. Çocukluğum çok zor geçti. 10 yaşımda tek başıma İstanbul’a geldim. Laleli’de bir restoranda kebapçı olarak işe başvuru yaptım. Bulaşıkçı olabileceğimi söylediklerinde; bir usta işten çıkarsa onun yerine ben geçerim, diye düşündüm ve işe girdim. İş seçmeden çalıştım.’’
Dijital Dünya İle Başarıya Giden Yol
Bedri Aydoğdu: ‘’Instagram’ı hiç bilmiyordum, tavsiye üzerine hesap açtım ve hoşuma gitti. İyi ki de açmışım. 35 senedir dükkan var ama son yıldır herkes beni tanıyor, bu da sosyal medya sayesinde oldu.
MasterChef Programı’na katıldım, yarışmacılara acılı ve acısız kebap yapımını uygulama yaparak anlattım. En çok izlenen videom da odur.
Dijital platformlara önem vermemiz gerekiyor ancak insanların sizi tercih etmesinin nedeni lezzet olmalı. Gelenlerin %70’i benim esnaflığım için kalan kısmı da dijitaldeki bilinirliğim için geliyor. Sosyal medyayı çok iyi kullandığımı düşünüyorum.
Gerçek hayatımda nasıl bir insansam sosyal medya hesaplarımda da öyleyim. En doğal halimi paylaşıyorum. İnsanlar bu yüzden beni takip ediyor. Sosyal medya yöneticim bir şeyler paylaştığında takipçilerim ben olmadığımı anlıyor. Ben ünlü değilim sadece tanınan bir kebapçıyım.’’
Bedri Aydoğdu: ‘’Bu mesleği ben seçmedim. Kendimi mesleğimin içinde buldum. İyi yaptığıma inanıyorum. Mesleğimi bırakmayı hiç düşünmedim çünkü yapabileceğim başka bir iş yok. Dünyaya ikinci kez gelsem yine aynı işi yaparım.
Hayallerimin ötesine geçmiş bir adamım. Kalamış’ta bir restoranda bulaşıkçı olacağımı düşünürken şimdi 12 şubem ve yaklaşık 500 personelim var.
Başarılı olmak istiyorsan ego yerine iş ahlakına sahip olmalısın. Mesleğimi iyi yaptığım için herkesin tanımak istediği insanlar, restoranıma geldi. Restoranlarımda kişiye özel değil insana özel muamele yapıyoruz. Rezervasyon almıyorum önce gelenin istediği yere oturmaya hakkı var.
Bedri Usta Akademi açıp personel yetiştirmek istiyorum. Çırağı olmadığın işin ustası olamazsın.’’
“Bizde patron yok”
Bedri Aydoğdu: ‘’Personelime zam yapacağım zaman, size ne kadar maaş verirsem sabah gülerek mutlu bir şekilde gelirsiniz diye soruyorum. Bir emekçinin maaşını ben belirleyemem.
Herkesten yazarak iletmesini istiyorum. Kimse bunu suiistimal etmiyor. Hatta bazı çalışma arkadaşlarım hakkından azını talep ediyor.
Personellerimi evladım olarak görüyorum. Bizde her şey var patron yok. Pandemi döneminde diğerlerine nazaran, kimseyi işten çıkarmadım ve maaşlarını ödemeye devam ettim. Bu yüzden çalışanlarımın hiçbir kaygısı yok. İnsanlar bu nedenle çalıştıracak kişi bulamıyor ama bizde durum farklı. Herkes hatayı kendinde aramalı.’’
Bedri Usta’nın Sırrı!
Bedri Aydoğdu: ‘’Kebapta olmazsa olmaz kuyruk yağıdır. Adana kebabı dana etinden değil koç etinden yapılır. İyi kebabın sırrı budur.’’
“İyilik paylaştıkça artar”
Bedri Aydoğdu: ‘’Gelirini kimsesiz çocuklara bağışladığım “Ustalıkla Pişer Hayat” isimli bir kitabım var. Kendi kitabımı satın alıp, gençlerin faydalanması için hediye ediyorum. Dükkân açılışlarında çelenk yerine sokak hayvanları için mama istiyorum. Kalamış’taki restoranımın açılışında sokak hayvanlarının bir buçuk yıllık mama stoğu geldi.
İçimden gelerek yapıyorum. Bunlar her insanın yapması gereken şeyler. İnsani olan bu. Ancak herkes kendini düşündüğü için yaptıklarım özel bir şeymiş gibi oluyor.’’
