Dijital, Etkinlik

Table Talks’un İlk Konukları: Aydınlı Grup Ekibi!

Öğrencilerimizi e-ticaret alanında tecrübeli isimlerle buluşturacağımız yeni etkinliğimiz Table Talks’un ilkini gerçekleştirdik.

Seoperf Ajans ile düzenlediğimiz Table Talks’ta ilk konuklarımız: Aydınlı Grup; US Polo Head of E-Commerce İbrahim Ethem Savran ve US Polo, Pierre Cardin, Cacharel E-Commerce Manager Yaprak Aydın olurken Seoperf General Manager Eren Ümit Kaplan moderatörlüğü üstlendi.

Etkinliğimizde; e-ticaretin yükselen önemini, mobil uygulamaları ve kişiselleştirmeyi, e-ticarette yapay zekayı, geleneksel perakende ve e-ticaret arasındaki farkları ve yaklaşma noktalarını, e-ticaret stratejilerini konuştuk.

Yaprak Aydın ve İbrahim Ethem Savrak Kimdir?

Yaprak Aydın: “Aydınlı Grup’ta Pierre Cardin ve Cacharel markalarının E-Ticaret Müdürü olarak görev yapıyorum. 2012 yılında Sakarya Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’nden mezun oldum. Ardından 2018 yılında da İstanbul Teknik Üniversitesi’nde İşletme ve Teknoloji Yönetimi üzerine yüksek lisansımı tamamladım. İş hayatıma Aydınlı Grup’ta başladım. Lojistik operasyonlarla ilgili planlama süreçlerinde yer alıyorum ve yaklaşık 10 yıldır e-ticaret sektöründeyim. Kariyerim, internet sitelerimizin ilk kurulmasından, ilk pazar yeri entegrasyon süreçlerine varana kadar e-ticaretin içinde şekillendi.’’

İbrahim Ethem Savrak: ‘’İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum. Bir girişimcilik hikayem oldu. Organizasyon şirketim vardı. Ardından Aydınlı Grup’a katıldım ve 13 yıldır burada çalışıyorum. E-ticaretin tüm süreçlerinde görev aldım. Şu anda da U.S. Polo markasının e-ticaret operasyonlarını yürütmekteyim.’’

E-Ticaretin Yükselişi Nasıl Oldu?

Yaprak Aydın: “Şu an enflasyonist bir ortam var. Bir de talep enflasyonu var. Müşteriler, birçok sektörde hem e-ticaret tarafında hem offline kanalda ‘Bugün almalıyım çünkü yarın daha pahalı olabilir’ diye düşünüyor. Bunun bütün satış kanallarına katkısı oldu. Ancak beraberinde enflasyon maliyet artışını getirdi. Maliyet artışından dolayı karlılık politikasından bağımsız bir şekilde fiyatlarımız da belli seviyede artmak durumunda kaldı. Dolayısıyla ilk amacımız sipariş sayısı ve satış adetimizi arttırmak oldu.

Sitemizin, toplam e-ticaret içinde payı %80-85 bandında. Aydınlı Grup olarak sektörden nispeten ayrıştığımız yer burası.’’

İbrahim Ethem Savran: “Bir pandemi gerçeği yaşadık ve özellikle Türkiye’de, e-ticaret için bir milat oldu. 2019 yılında Türkiye’de e-ticaret yapan işletme sayısı 60.000 iken 2020’de pandeminin etkisiyle 5 katına çıkıyor.

O dönem e-ticarete önyargıyla yaklaşan tüm işletmeler sektöre girmek zorunda kaldı. Birçok işletmenin e-ticaret sitesi yoktu. İşi öğrendikçe çok ciddi rakamların geldiğini de görüp e-ticaret ekiplerini kurmaya başladılar. Yani Türkiye’de de e-ticaret ekosistemi pandemi ile birlikte hızlı bir büyümeye geçti.’’

Markalarınızda E-Ticaret Stratejileriniz Neler?

İbrahim Ethem Savran: “Önümüzdeki bir yılın planlama takvimini şimdiden yapıyoruz. Sektörün e-ticarete olan bakış açışı, kalan stokların eritildiği bir yer olarak görülüyordu. Aydınlı Grup olarak e-ticarete ilk başlayanlardan biriyiz.

Çok kanallı bir markayız. Diğer satış noktalarımız, ihracat ekiplerimiz, yurt dışı mağaza ekiplerimiz var. Birlikte oluşturduğumuz ve farklı yere gittiğimiz bir hikayemiz var.

Bizim markamız gibi biraz daha elit markalar için, hizmet ve müşteri ilişkileri önemli bir rol oynuyor. Müşteriye karşı ilgi ve hizmet önemlidir. Bu noktada mağazaların ayrı bir samimiyeti var.

Mağazalarımızı daha aktif kullanarak daha hızlı teslimat sağlayabileceğimiz bir model üzerinde çalışıyoruz. Markamızın en fazla teslimat yaptığı ilçe Fatih. Burada, müşterilerimize sadece Fatih mağazalarının ürünlerini gösterip 2 saat içinde teslimat yapmayı hedefliyoruz. Bu projemiz bir yıldan fazla süredir devam ediyor ve yakın zamanda diğer markalarımızla da genişletmeyi planlıyoruz.

Rusya’da e-ticaret operasyonunu kendimiz yönetiyoruz. Depolarımız ve mağazalarımız var. Diğer ülkelerde franchise’larımız var.’’

Yaprak Aydın: “Aydınlı Grup’un sektörden ayrışmasını sağlayan noktalardan biri de bütçelememizi ürün ile yapıyor olmamız. Ürünün üzerinde bir hakimiyetimiz olmazsa %100 sağlıklı bir stratejiden söz edemeyiz. Kendi planlama ekiplerimizle birlikte bu süreçte uçtan uca yönetmenin avantajını da hayata geçirmiş oluyoruz diyebilirim.

Müşterilere ulaşmak için TV reklamlarını kullanıyoruz. Satışlarımız da her geçen gün artıyor. Kadın koleksiyonunda da ciro, %30’lara kadar yükseliyor hatta Mayıs ayında anneler günü döneminde e-ticarette kadın ürünlerinin ciro payı %40-45’e ulaştı.

Özellikle babalar günü, anneler günü gibi hediyeleşme dönemlerinde hızlı kargo gibi hizmetler sunarak müşteri memnuniyetine önem veriyoruz. Ayrıca 2 saatte teslimat gibi bir hizmet üzerinde çalışıyoruz. Bununla birlikte mobil tarafında da önemli gelişmeler yapmayı planlıyoruz. Mobil cihazlardan gelen trafiğin %85’i responsive tasarım ve mobil uygulama tarafından oluşturuluyor. Bu alanda trafiğin payı güzel bir şekilde artış gösteriyor ve ciro payı da %60-65 seviyelerinde seyrediyor. Tabii ki dönemsel olarak bu oranlar değişebiliyor.

Tasarım ve iletişim açısından mobiliteyi daha da geliştirerek yolculuğumuza devam edeceğiz. Mobil uygulamalarımızdaki indirim oranlarından memnunuz. Müşterinin uygulamayı telefonunda tutmasının bir nedeni olması gerekiyor. Bunun perakende cüzdan payı olarak adlandırılan bir kavram olduğunu söyleyebiliriz. Biz ise e-ticarette buna mobil payı diyoruz. Ayrıca kişiselleştirme çalışmaları da mobil stratejimizin bir parçası. Müşteri, bu avantajları gördükten sonra uygulamayı telefonunda tutmaya devam ediyor.

Niş bir kitlemiz var ve A segmentindeki müşterilere odaklanıyoruz. Bu müşterilere, kendi internet sitemiz üzerinden güvenilir bir şekilde e-ticaret ile hizmet sunmayı hedefliyoruz. Bu nedenle Cacharel’ı bu açıdan farklılaştırdığımızı söyleyebilirim. Pierre Cardin’de ise müşterinin kampanya beklentisi olabiliyor.

Ürün hazırlıklarımızı ve kampanya stratejilerimizi önceki yıllara göre belirliyoruz, ancak sektör çok dinamik olduğu için yolda kararlar da alabiliyoruz. Sadece ön yüzde değil, kapalı devre kampanyalar da yapıyoruz. Müşteri sadakatini artırmak için görünmeyen ön yüzde çalışmalar yapıyoruz.’’

Yapay Zeka Teknolojilerinin Sektöre Katkısı Ne Oldu?

Yaprak Aydın: “Yapay zeka CRM dolayısıyla tamamen işimizin içinde olan bir durum. Müşterinin davranışlarını analiz edebilir, en uygun ürünü önerebilir, kişiselleştirme çalışmalarıyla müşterinin uçtan uca hareketlerini görüp buna yönelik müşteriyle iletişime geçebiliriz.

CRM ve dijital pazar tool’larıyla yapay zeka makine öğrenmelerinin artık ön yüzde de pratiklerini görmeye başladık. İş hacminin büyümesiyle ortaya çıkan data analiz edilerek yorumlanması ve buna istinaden sistemin karar alması gerekiyor. Yapay zeka bu anlamda e-ticaretin hızlanmasında çok önemli bir olgu.

Metaverse’te artırılmış gerçeklikle ortaya çıkarılan uygulamalar ve videolar çok güzel görünüyor. Metaverse’e hazır niş bir kitle olsa da müşterilerimizin buna hazır olduğunu düşünmüyorum.’’

İbrahim Ethem Savran: “Metaverse’te ilk mağazamızı açtık ama çok az kişi giriyor. Ticari noktada satış varsa varsınız. E-ticaret alanında karar alma noktasında yapay zekanın devreye girdiğini görüyoruz. İnsanın olduğu yerde hatalar oluyor. Ancak makine öğrenimi hepimizin hayatını kolaylaştırıyor.’’

Acunmedya Akademi Öğrencilerine E-ticaret Tavsiyeleriniz Nelerdir?

Yaprak Aydın: “Altyapı sağlayıcısı çok önemli. Diğeri de; kampanya dönemi ve öncesinde neler oluyor, yıl içinde bizi neler bekliyor, CRM tarafından nelerle karşılaşabiliriz, iade noktasında başıma ne gelebilir… gibi konuları önce bir pazaryeri üzerinden deneyimlemek. Ayrıca kendi internet sitelerine geçiş yapmalarını her zaman tavsiye edebilirim.

Önemli bir diğer nokta, sürdürülebilir olmak. Ürünlerinizin tedarik edileceği yerleri ve maliyetleri dikkate alın. Gelirinizin artması için ürünlerinizi yurt dışında satmanız gerekir.”

İbrahim Ethem Savran: “E-ticareti para kazanmak için yaparız. İyi bir fizibilite yaparak pazara hazır bir şekilde sektöre girin. Kendi sitenizi açtığınızda çok zorlanacaksınız çünkü pazaryerlerinden alınan trafiği alabilmek mümkün değil. Pazaryerlerinde fiyat rekabetini nasıl sağlayabileceğinizi ya da rakiplerinizden nasıl ayrılacağınızı planlamalısınız.

Ürününüzü Amerika’ya göndererek dolar ve pound kazanabilirsiniz. Bu gerçekten büyük bir fırsat. Ayrıca, dövizin değer kazanmasıyla birlikte ihracat daha karlı hale geliyor. Türkiye’de Ticaret Bakanlığı’nın ciddi teşvikleri olduğunu da unutmamak gerekir. E-ticaret sayesinde global bir kapı açıyorsunuz.’’